Trendyol Süper Lig’in 9’uncu haftasında Fenerbahçe’ye 4-2’lik skorla mağlup olan Hatayspor’da Volkan Demirel mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Rakibe göre sistem yaptıklarını ifade eden Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel, “Bu sistemi ben seçtim. Bizler hocalar olarak rakibe göre sistem ya da plan yapıyoruz. Bu tutunca iyi, tutmayınca kötü hoca oluyoruz. Fenerbahçe’nin analizlerinde ilk yarılardaki önde baskılarından sonra stoper bek arası koşularla pozisyon bulduğunu gördük. O yüzden 5’li savunmayla kapatacağımızı düşündük ama düşündüğünüz her zaman sahaya yansımıyor” dedi.
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın ligin üstünde kadro kurduğunu dikkat çeken Volkan Demirel, “”Fenerbahçe ve Galatasaray ligin üzerinde kadrolar kurdular. Makas açılıyor yavaş yavaş. Büyük ihtimal ikisi arasında şampiyonluk yarışı izleyeceğiz. Bizler de elimizden geldiği kadar mücadele etmeye çalışacağız. Kazanmak için çıktık, plan yaptık ama tutmadı ve neticesinde yenildik. Bana göre ben hatalıyım, 8 haftalık sistem vardı bunu değiştirdim. Sistemler bazen tutuyor bazen tutmuyor. Benim planım ilk 30 dakika o baskıyı kaldırmak adına daha çok uzun toplarla ve daha az temaslarla 2. ve 3. bölgeye topu taşımaktı. 50 bin kişinin önünde bunları yapmak kolay değil” ifadelerini kullandı.
“LİVAKOVİC’İN İYİ KALECİ OLDUĞUNU ZATEN BİLİYORUM”
Yakalanan galibiyet serisi için sarı-lacivertli ekibi tebrik eden Volkan Demirel, Hırvat file bekçisi Livakovic’in performansıyla ilgili ise “İkinci yarının başında çıkardığı top bizim hızımızı kesti. İyi kaleci olduğunu zaten biliyorum. İnşallah Fenerbahçe için hayırlı olur” şeklinde konuştu.
Hatay’daki insanların eski hayatlarına dönmesinin ardından maçlarını her yerde oynayabileceklerini söyleyen Demirel, sözlerini şöyle noktaladı:
“Mevcut şartlarda Hatay’a dönmek mümkün değil. Bu ay sonunda Mersin’e taşınma durumumuz söz konusu. Önce Mersin’e gidip maçlarımızı kendi evimizde gibi oynamamız gerekiyor. Hatay’da stattan önce şehrin ve evlerin toparlanması lazım. Bize fark etmez her yerde oynarız. Yeter ki o insanlar eski hayatlarına dönsünler.”